Sanki acele ediyorsun yazarken!

SAİME ÖZASLAN

Didim – Ben genelde bir kitabı okumadan önce tanıtım yazısı okumayı pek sevmem. Ama, nasıl olduysa yapmışım bir hata! Belki yanlış düşünüyorumdur ama, sanki romanlarında acele edip, daha uzun anlatacağın şeyleri kısaltıyormuşsun gibi hissettim. Konuyu dağıtmamak adına detaylara çok girmiyor olabilirsin tabii. Ama örneğin Nurdem’in hayatında (baş karakterin çünkü) yaşadıkları ve psikolojisi üzerine en az birkaç bölüm daha varmış gibi geldi bana. Yanılıyor muyum? Belki de kız yurdunda kaldığım için yurt hikayelerine aşina olduğumdandır. Ana hatlarda çok güzel vermişsin o baskıyı, yabancılık duygusunu. Fakat neden, yazdığı mektupta yaşadıklarını anlatmadan direkt duygularına geçmiş? Olay örgülerini ne Kenan’a ne de Esra’ya çok anlatmıyor.

Yanlış mı algılıyorum? Bu arada, romanın başlangıç ve bitişi çok güzeldi. Hani hep eksikliklerden bahsetmişim gibi geldi de!

26 Mart 2012