Öneri gazetesi / Ekim 2008
Viyana – Irkçıların yaptığı çıkışın gölgesinde kalmış görünse de bu seçimlerin tarihi bir özelliği daha var: Yeşiller Partisi’nden Alev Korun, Avusturya’nın ilk göçmen asıllı milletvekili oldu. Partisinin genel listenin 3. sırasından seçime giren Türkiye kökenli Alev Korun, son yerel seçimlerden beri, Viyana Eyalet Parlamentosu’nda görev yapıyordu. Şimdi, Federal Meclis’teki yerini almış bulunuyor. Korun’un seçilmesiyle 40 yıllık göç tarihinden sonra, Avusturya’da nihayet parlamentoda göçmen kökenli bir milletvekili görülmüş oldu.
Avusturya’da istikrarsız hükümetler dönemi mi yaşanıyor? Koalisyonlar artık normal sürelerini dolduramadan erken seçime gidiyor. Neden?
Korun: Avusturya’da son yıllarda hükümetlerin dört yıl hükümette kalamaması ve sıkça erken seçimlere gidilmesinin birçok nedeni var. Bunlardan bir tanesi Avusturya siyasi hayatındaki partilerin değişmiş olması. Uzun yıllar, sosyaldemokratlar ile Hıristiyan muhafazakarların birlikte çalıştıkları koalisyonlar vardı. Ama diğer ülkelerde de görünen bir şey var ki o da sosyaldemokratların gücünün azalmasıdır. Büyük partilerin küçülmeye başlaması, Avusturya’da da artık etkili oluyor. Küçük partilerin büyüme yoluna gitmesi, yeni seçim hareketlerinin oluşması sözkonusu. Ayrıca, sosyaldemokratlar ile Hıristiyan muhafazakarlar, son iki yıldır maalesef kavga etmekten baçka bir şey yapmadılar. Ülkenin büyük sorunlarına eğilmek yerine, birbirlerini kötüleme yolunu seçtiler. Bu durum o kadar ileriye gitti ki, artık beraber çalışamaz oldular.
Koalisyon ortakları birbirleriyle kavga ederek zamanı heba ettiler, diyorsunuz. Siz Yeşiller’in bu noktadaki tarzı nedir, ya da ne olacak?
Biz Yeşiller olarak, artık kavga bitsin, diyoruz. Siyasette bambaşka bir stilin temsilcileriyiz. Biz siyasette insanların birbirleriyle kavga etmesini değil, yapıcı bir şekilde görüşmesini ve problemleri çözmek için beraber çözüm üretmesini istiyoruz. Bizim çizğimiz parti olarak budur.
Hükümet kurma çalışmaları sürüyor. Sizce Avusturya’nın en önemli sorunları hangileridir?
Avusturya’nın şu anda çözüm bekleyen birçok sorunu var. Bu sorunlardan bir tanesi sağlık sistemi. Sağlık sisteminin masrafları giderek artıyor. Bir şey yapılmazsa yakında sağlık sisteminin garanti altına alınması için gerekli para olmayacak. Bizim bu konu da talebimiz, yüksek geliri olan kişilerin sağlık sistemine daha fazla katkıda bulunmasıdır. Çünkü yüzde olarak baktığımızda düşük gelirli insanlar çok daha fazla katkıda bulunuyorlar sağlık sistemine. Diyoruz ki, Avusturya kadar zengin bir ülkede insanların sağlığının garanti altında olması gerekiyor ve gelire bakılmadan az gelirli olsun, çok gelirli olsun insanların yüksek kalitede sağlık hizmetleri alabilmesi gerekiyor.
Başka bir tanesi, emeklilik konusundaki sorun. Toplumun yaşlanması ve emeklilerin sayısının artması nedeniyle, emekli maaşları, önümüzdeki on yıl içinde zar zor ödenir duruma gelebilir. Yeşillerin talebi, emekli maaşları konusunda düşük gelirli kişilerin ve orta sınıfın daha fazla desteklenmesi ve emeklilik sisteminin garanti altına alınmasıdır.
Eğitim sistemine baktığımızda bu konuda büyük haksızlıklar görüyoruz. Özellikle anadili Almanca olmayan veya göçmen kökenli çocuklar için, eşit şartlardan maalesef sözetmek mümkün değil. Bizim Yeşiller olarak talebimiz hem bütçeden eğitim sistemine çok daha fazla pay ayrılması ve hem de anadili Almanca olmayan çocukların iki dilli büyümesi için anadilinin de desteklenmesidir. Yani anadili Türkçe olan çocukların yanlız Almanca’da değil, aynı zamanda Türkçe’de de destek görmesi. Çünkü Avusturya’da nüfus ne kadar fazla dil bilirse, ne kadar eğitimli olursa bu Avusturya’nın kendisi için çok daha iyi olan bir durum olacak.
Partilerin, göçmenlere ve göçmen adaylara bakışında bir değişim oldu mu bu seçimlerde?
Partilerin göçmenlere ve göçmen adaylara bakışında bir tek Yeşiller’de değişiklik görüyorum. Yeşiller bu seçimde, mutlaka göçmen kökenli birinin artık Avusturya Parlamentosu’na girmesi konusunda bir karar verdiler. Bunun için de bu seçimlerde Avusturya genelindeki listenin üçüncü sırasını göçmenlere ayırdılar. Ben üçüncü sıradan aday olup delegelerin çoğunun oyunu alarak üçüncü sıradan bu seçime girdim. Bu aslında Avusturya’daki bütün göçmenler için olumlu bir gelişme Avusturya Parlamentosu’nda en sonunda göçmen kökenli bir milletvekili oldu! Bu ilk göçmen milletvekili olmaktan da çok gurur duyuyorum.
Öbür partilerin tutumuna baktığımızda fazla bir değişiklik görmüyorum. Çünkü şimdiye kadarki seçimlerde de göçmenleri genellikle seçilemeyecek yerlerden, arkalardan yani sembolik yerlerden gösterme eğilimi vardı. ÖVP ve SPÖ’de bu eğilim devam ediyor. Öbür ırkçı partilerden Avusturya Parlamentosu’na bir göçmen sokmalarını zaten beklemiyoruz. Çünkü onlar göçmenleri Avusturya’dan atmaya çalışıyorlar. Sonuç olarak, göçmenlere bakış açısında, Yeşiller’in dışındaki partilerde bir değişiklik görmüyorum. Göçmenlerin Avusturya Parlamentosu’nda temsil ediliyor olmasıyla, göçmenlere bakış açısının da hızlı değişeceğini umuyorum. Ben Alev Korun ve biz Yeşiller olarak, bunun için elimizden geleni yapacağız.