Çokdilli bir şiir dinletisinden notlar!

RESMİYE ASLAN / hallac.org, 10. 04. 2016

Viyana –
“DIALOG-Ortak Yaşamı Destekleme Derneği”, 8 Nisan akşamı Viyana-Liesing’de çok dilli bir şiir dinletisi düzenledi. Yapılan açıklamaya göre, etkinliğe vesile olan “21 Mart Dünya Şiir Günü”ydü. “Göçmen kökenli şairlerin kaleminden bir demet şiir” adlı bu dinleti, göçmen kökenli şairlerle çok sayıda şiirseveri biraraya getirdi. Beş ayrı dilde şiirler okundu. Ishraga Mustafa Hamid Almanca ve Arapça; Kosova’dan Anton Marku Almanca ve Arnavutça; Hüseyin Şimşek Almanca, Türkçe ve Zazaca; Şereffetin Yıldız Almanca ve Türkçe! Katılımın yüksek olması dikkat çekiciydi.

Etkinlik, Stadtbücherei Alt-Erlaa (Alt-Erlaa Şehir Kütüphanesi) yöneticilerinden Mag. Katharina Zucker’nın selamlama konuşmasıyla başladı. Ardından Dialog Derneği Başkanı Kemal Soylu, etkinliğin amacı ve programın akışıyla ilgili bilgi verdi. Konuk şairler, kişi başına 15’er dakikalık süre içinde sunumlarını yaptılar. Dinleti sırasında salonda derin sessizlik hakimdi. Şairler hem Almanca, hem de kendi anadillerinden okudukları şiirlerle dinleyenleri imgelerin kanatlarında hoş ve anlamlı bir yolculuğa çıkardı. Aşk, özlem, acı, sevinç… Hayata ve insana dair ne varsa şiirlerle dile geldi. Ülke, dil, ırk farkı ve ayrımının olmadığı bir atmosfer vardı! Ben şahsen her ne kadar müzik eşliğinde şiir dinletisini seviyor olsam da bu defa müziğin eksikliğini hissetmedim.

Etkinliğin ikinci bölümü, dinleyicilerle şairler arasında soru ve yanıtlardan oluşan ilginç diyaloglara da sahne oldu. Tartışma, anadilinden başka bir dilde şiir yazmak ve şiirin başka bir dile çevrilip çevrilemeyeceği üzerinde yoğunlaştı. Şairlerden gelen yanıtlar aynıydı. Ortak düşünceyi şöyle özetlemek mümkün: Normal koşullarda, şairin şiir dili anadiliydi. Düşünme, hayal kurma dili olamamış başka bir dilde şiir yazılamazdı. Söz kaçınılmaz olarak, şiirin bir dilden başka bir dile çevirilişi konusuna da geldi. Ağırlıklı görüş, “şiir” denilmeyi hak etmiş bir metnin, başka bir dile hakkıyla, eksiksiz çevrilemeyeceği oldu. “Başka bir dile aktarmak” ya da “başka bir dilde yeniden yazmak” tanımlarının daha doğru olduğu vurgulandı. Bir şiiri bir dilden başka bir dile aktaranın, genel edebî bilgisi ve şiir yazma yeteneğinin belirleyici önemde olduğu da vurgulandı.

Bir şiir dinletisinden kısa notlar aktarmak istedim. Elbette şiir her andır, her gündür. Hayatın kendisidir.  İnsanı, toplumu, doğayı, evreni anlama ve anlatma isteğinde, çabasında yazıldığı dilin içinde bile apayrı ayrı bir dildir.