İlk kez yayınlanan bu kayıt, aralarında Soysal Ekinci’nin de bulunduğu, dört arkadaşın müzikli bir akşam yemeği buluşmasının kaydıdır. Yer, o sıralar babaannemle kaldığım İstanbul-Tuzla’daki aile evimiz. Kesin bir tarih veremiyorum ne yazık ki! “1990-92 arasında” diyebiliyorum ancak. Bir kere Soysal’ın annesinin, bir kere de kadın arkadaşının evinde de buluşmuştuk, ama diğer buluşmaların tamamı -anımsadığım kadarıyla- bizde gerçekleşti. O buluşmalarımızın değişmez üçlüsü vardı: Şair Soysal Ekinci, şair ve öykücü Haydar Oğur ve ben. Farklı buluşmalarımızda yer almış diğer dostlarımız arasında Hasan Aktürk, Cem Ergün, Ali Musa Bektaş, Mevlüde Sancaklı da aklımda kalanlardan.
Ezgiler arasında duyulan seslerden, yanımızda benim -aynı zamanda komşu- yakın akrabalarımdan, arkadaşlarımızdan birkaç kişi daha olduğu anlaşılıyor; ama emin olamadığım için isim vermekten kaçındım. Muhabbetin bu kanalında önde olan dört kişiyiz: Soysal Ekinci, Haydar Oğur, Mahmut Ağyüzlü ve ben. Bağlamayı, daha çok Mahmut dostumuz çalmış, bazen de ben. Ezgilerin seslendirilmesinde ise -o akşamki ‘solistimiz’ diyebileceğim oranda- Soysal önde.
Bu kaydı, sevgili Soysal Ekinci’yi kaybedişimizin 27. yılında paylaşmamın nedeni, bir yıl öncesine kadar bende olmamasıydı. Sağolsun, annem benim için ve benim adıma o kadar şey saklamış ki arada bir yeni bir şeyler çıkmaya devam ediyor. Bu ve birkaç başka özel kayıt da yakın zamanda elime geçti. Geçen yılki 4 Eylül’e yetiştiremedim. Paylaşmak için sevgili Soysal’ın aramızdan ayrılışının 27. yıl dönümünü bekledim bu yüzden. Kaydın yayınlanmasının tek nedeni, şiir kitaplarının yanı sıra Soysal Ekinci’nin sesiyle de aramızda oluşunu sağlayacak olmasıdır. Eş, dost, akrabalarının, yoldaşlarının onun sesini yeniden duyacak olmasıdır. Sesli bir belgedir; 1991’de ’susma‘ kararı alan Soysal Ekinci’nin, türküler ve marşlar üzerinden hepimizle yeniden konuşmaya başlayacak olmasıdır.
Soysal Ekinci, her zaman aklımızda ve yüreğimizde; insanlığı, yoldaşlığı, şiirleriyle, ezgili sesiyle yaşamaya devam ediyor!