Bir müzede Vikinglerle buluşmak

Kerteminde – Odensee Kadın Platformu’nun organize ettiği üç etkinlik için, Türkiye’den şair ve yazar arkadaşım Mecit Ünal ile birlikte 19-25 Eylül tarihleri arasında Daninamarka’daydım. Etkinliklerden arta kalan zamanda, rehberimiz Hatice Bektaş, başta başkent Kopemhag olmak üzere, bir dizi başka kenti de gezip görmemizi, tanımamızı sağladı. Eşi Mahmut Bektaş’ın bu gezimizdeki katkısı oldukça büyük oldu, arabasıyla bizi istenen her menzile ulaştırıverdi. Odense Kadın Platformu’nun kurucu ve yöneticilerinden Meliha Akkan, Nezaket Şahin, Yurdasel Akpınar ve Pınar Doğan’a da desteklerinden dolayı teşekkürler.

Danimarka’ya ayak basışımın ertesi günü olan 21 Eylül’de, ilk müze gezimizi Kerteminde kentindeki Ladby Viking Müzesi’ne (Wikingermuseum Ladby) gerçekleştirdik. Ki bu müze, hem Danimarkalılar hem de dünyanın dört bir yanından turistler tarafından yoğun bir ilgi ve merakla ziyaret edilen bir mekân.

Ladby Viking Müzesi, “Danimarka’nın tek Viking gemisi müzesi” ünvanına sahip. Daha önce “Ladby Gemi Müzesi” olarak bilinen müzenin yer aldığı alanda, Viking Çağı’ndan kalma bir prens mezarı bulunuyor. Ulaşılan verilere göre bu prens 925 civarında yaşamış ve bir Viking kabilesinin liderlerinden biriydi. Öldüğünde, değerli eşyaları ve gemisiyle birlikte, Kerteminde kentinin Ladby mıntıkasında bir tepeye gömülmüştü. Geminin yer altındaki kalıntıları günümüze kadar ulaşmış, tanıtmakta olduğum müzesinin kuruluşuna kaynaklık etmiştir.

Müzenin kapalı bölümü -biri bodrum olmak üzere- iki katlı. Her katta birer sergi salonu yer alıyor. Girişlerin yapıldığı zemin katta, Viking kültür ve sanatını sembolize eden hediyelik eşya reyonu da var. Bodrum kattaki salonun tamamına yakınını ise, gerçeğine uygun inşa edilen bir Viking gemisi kaplıyor. Yanı sıra, kıyıda köşede Viking dönemine ait eşyalar, araç ve gereçler, tablolar.

İki katlı kapalı sergi mekânını gezdikten sonra, arka kapıdan açık bir alana çıkıyoruz. Yüz küsur metrelik bir patikayı kat edip, geminin gömüldüğü tepeye ulaşıyoruz. Söz konusu tepe, bir koyun yakınlarında yer alıyor ve bir şarap mahzenini andırıyor. Koya bakan yüzündeki kapıyı aralayıp içeri girdiğinizde, Viking kabilesi lideriyle gömülen geminin beton bir tonoz altına alınarak sergilenen kalıntılarına ulaşıyorsunuz. O alanda bir Viking müzesinin kurulmasına kaynaklık eden mezardasınız! Vikingleri konu edinen bir film izlemiş ve o anda o filmin sahnelerini gözlerinizin önüne getirirseniz, bir ihtimal hem bir yandan ürperebilir hem de kendinizi farklı bir Viking filminin karelerinde hayal edebilirsiniz.

Tepenin eteklerinden kıyıya kadar inen yamaçta, Vinking dönemine ait eşyalar, aletler sergileniyor. Koya indiğinizde, orada bir iskelede bağlı, bir Viking gemisi daha karşılar sizi. Bu da aslına uygun inşa edilmiş bir gemidir. Hemen değil ama, zamanı geldiğinde demir alacak gibi sallanıp durur mavi sularda. Hayal gücünüz güçlü ve o gücü kullanabilecek durumdaysanız, geminin demirlendiği ahşap iskelede dikilip gözlerinizi yumar, Fünen Adası’nı ağ gibi saran koylar ve kanallardan geçip açık denizlere doğru yol alabilirsiniz pekâlâ!

huseyin.simsek@gmx.at