AYRIMI BOL BİR YOLDU METRİS

Hallac Medien Gazeteci-yazar Hüseyin Şimşek’in ilk romanı olan ’’Ayrımı Bol Bir Yol’’, ’’Ayrımı Bol Bir Yoldu Metris’’ adıyla İkinci Baskı ile tekrar okur karşısında. İlk basımı 1987 yılında yapılan romanın yeni basımı yine Belge Yayınları tarafından yapıldı. Basıldığı yıl, Cumhuriyet Kitap Klübü’nün en çok satanlar listesinde 7. sırada yer alan roman, kısa sürede tükenmiş ve uzun yıllardır piyasada yoktu.

Hüseyin Şimşek, yeni baskısı dolayısıyla ilk romanıyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bu ilk romanım, 12 Eylül döneminin hapishane gerçeğini işliyor. Olaylar, Metris E-Tipi Cezaevi’nde ve 31 günlük bir açlık grevinin etrafında gelişiyor. Fakat, roman zaman açısından da geniş oylumlu. Çünkü, sadece 31 günlük bir açlık grevini değil, geriye dönüşlerle yılları, geniş yaşam parçalarını kapsıyor. Direnişle teslimiyet, kazanmakla kaybetmek, güzelle çirkin yaşamın gerçeğine uygun bir bütünlük içinde yer alır. İyi ve kötü kahramanlar yok bu romanda. Her bir karakterde zıt yönleri görmek mümkün.”

Romanın İkinci Baskısı’nın arka kapağında eleştirmen Tunca Aslan ve şair Haydar Oğur’un, ilk baskıyla ilgili değerlendirmeleri yer alıyor. Aslan’ın kitapla ilgili değerlendirmesinin en çarpıcı bölümü şöyle: “Francesco Rosı’nin ‘Karşı Adamlar’ adlı filminde, karşı konulmaz bir biçimde, ölümle yaşam arasında gidip gelen bir topluluğun öyküsü anlatılır. Somut koşullardaki somut insanların, direnmek ile teslim olmak arasındaki ikilemidir sözkonusu olan. Hüseyin Şimşek’in ilk romanı olan ‘Ayrımı Bol Bir Yol’u okuyunca, Rosi’nin filmini anımsadık ister istemez… Cezaevi gerçeğini işliyor Şimşek. Duyguları ile değil, düşünceleri ile yazmış bu kitabı Şimşek. İmgelerin kullanımındaki başarı, zaman zaman uzun bir şiir okuduğunu da andırıyor okuyucuya. Direnişi ve yaşamı buluyoruz bu kitapta. Baskının en yoğun olduğu koşullarda ikisi içiçe geçiyor…’’

Şair Haydar Oğur ise şu görüşleri dile getiriyor: “İlerici insanlar için tarihsel anlamda çelişkin olaylar trajiktir. Bundan ötürüdür ki, Hayri’nin kollektif bir ideali gerçekliğe dönüştürme yolundaki bu direnişinin kendi iradesi dışındaki bir müdahaleyle yarılanması, kaza sonradan grevi bırakan Hasan‘ın, Hayri’nin tedaviyi gönüllü kabul ettiğine dair tuhaf ithamı bizi her ne kadar derinden yaralasa da, roman kahramanına karşı olan ilgimizde, güvenimizde ve sevgimizde herhangi bir eksikliğe yolaçmaz. Çünkü biz biliyoruz ki, bütün özürlü geçmişine rağmen Hayri’de aslolan hiçbir zaman yokolmamıştır. Derin insansal öz ve devrimci siyasal kimlik!..”

Şimşek’in bu romanda öne çıkan yazım tercihlerinden biri, yoğun bir şiirsel dil kullanması. Çünkü, romana zemin olan açlık eyleminin ağır bir trajik boyutu var. Trajik boyutun akıtıldığı yazım kanallarından bir diğeri ise iç monolog. Bu özelliğiyle psikolojik roman olarak da tanımlanageldi. Ki romanda, sadece yenilgiyle biten bir açlık eylemi verilmiyor. Daha önce yapılan ve anlaşmayla sonuçlanan, kazanımlara vesile olan eylemlerle karşılaştırmalar da yapılıyor. Bu, kaybeden ve kazanan insanların psikolojısının yoğun bir şekilde işlenmesine olanak sağlıyor.

……………………………………………………..
Belge Uluslararası Yayıncılık
Tel.: + 90 0 (212) 638 34 58
E-mail: belgeyayinevi@hotmail.com – belgeyayinlari@gmail.com